SAĞLIK REHBERİ

3 Mar, 2023

Epidural Anestezi Nedir?

Vücudumuzdaki ağrı ve dokunma duyuları, ilgili uzuvlardaki sinir iletilerinin önce omuriliğe; ardından omurilik üzerinden beyne iletilmesi yoluyla hissedilir. Beyin ve omurilikteki sinir dokuları; beyin zarları (meninks) adı verilen üç farklı özellikteki zar dokusuyla çevrilidir. Bu zarlara içten dışa doğru sırasıyla pia mater, araknoid mater ve dura mater adı verilir. Araknoid mater ile dura mater arasında çeşitli özellik ve görevleri olan beyin omurilik sıvısı bulunur. Beyin zarları, başta sinir dokularının korunması ve desteklenmesi olmak üzere çeşitli görevlere sahiptir.

Belirli cerrahi operasyonlarda; ameliyat yapılacak bölge kısıtlı bir alan ise ve anestezinin sadece bu bölgeye uygulanması yeterli olacaksa, tüm vücudun uyutulması anlamına gelen genel anestezi uygulaması tercih edilmez. Bunun yerine; operasyonun çeşidi ve büyüklüğüne göre ya işlem bölgesinin kısıtlı olarak uyuşturulması sağlanır (lokal anestezi) ya da vücudun bir yarısı geçici olarak anestetik hale getirilir. Bu ise beyin zarları arasındaki boşluklara anestetik maddelerin enjekte edilmesi ile yapılır.

Eğer anestetik madde, beyin omurilik sıvısının da bulunduğu dura mater ile araknoid mater arasındaki boşluğa uygulanırsa buna subdural veya spinal anestezi adı verilir. Eğer anestezik madde; dura mater ile bunun dışındaki bağ dokularının arasındaki kısıtlı boşluğa uygulanırsa, buna epidural anestezi adı verilir. Bu bağlamda, epidural anestezi uygulamasında beyin zarları hasar görmez ve beyin omurilik sıvısının boşaltılması gerekmez. Teknik olarak, epidural anestezi subdural anesteziye göre daha kolaydır ve daha az yan etkiye sebep olur. Bunların yanında farklı pek çok avantajı da bulunmaktadır.

Epidural anestezi, sıklıkla normal doğum veya sezaryen ameliyatları için gündeme gelse de; vücudun alt yarısını ilgilendiren çok çeşitli cerrahi işlemler için de güvenle uygulanabilen bir yöntemdir. Bu anlamda, epidural anestezi her türlü cerrahi branşın ilgi alanına girmektedir.

Epidural anestezi omurganın bel bölgesindeki lomber omurlardan uygulanır. Bu bölgedeki omurilik dokusunun sinir uzantılarını göstermesi sebebiyle, uygulama esnasında olası bir hasarın önüne geçilmiş olur. İşlem esnasında hasta oturur şekilde vaziyet alır ve omurgasının belli olmasını sağlayacak şekilde öne doğru eğilir.

Uzman hekim, eliyle muayene ederek doğru seviyeyi tespit eder ve girişim yapılacak bölgeyi antiseptik solüsyonla temizler. Bir enjektör iğnesiyle doğru seviyeden girişim yaparak, epidural boşluğa ulaşıncaya kadar yavaş ve yumuşak hareketlerle iğneyi ilerletir. Epidural boşluğa ulaşıldıktan sonra iğne içinden plastik bir kateter gönderilir ve kateter sabitlenir. İğne çıkarılır ve anestezi madde sabitlenen kateter üzerinden enjekte edilir. Kateter, cerrahi esnasında ek anestezi uygulamalarına ihtiyaç duyulması ihtimaline bağlı olarak sabit şekilde bırakılabilir. Uygulama yapıldıktan sonra anestezik etkilerin ortaya çıkması 10-20 dakikayı bulabilir. Anestezi sayesinde vücudun alt yarısındaki ağrı ve dokunma duyuları tamamen kaybolurken, hasta bilincini kaybetmez ve uyanık kalır. Bu esnada yapılacak cerrahi girişimin hazırlıklarına devam edilir.

Tüm bu süreç esnasında, hastada ortaya çıkabilecek her türlü yan etkiyi kontrol etmek amacıyla, hasta sürekli olarak takip edilir ve anestezi hekimi hazır bulunur. Hastanın anestezi durumu sürekli kontrol edilir ve ancak uyuşmanın tam olarak elde edilmesi sonrası cerrahi işleme başlanır. İşlem sonrasında, anestezi için yerleştirilen kateter çıkarılır ve hasta takibe alınır.